backup
Sağlıklı, kuvvetli ve ağrısız bir omurga için en etkili ve konforlu çözüm!
Alman backup sistemi, tüm omurga problemleri için eşsiz bir çözümü patentli bir teknoloji altyapısıyla sunmaktadır. Almanya’nın sağlık teknolojileri alanındaki devi Schwa Medico tarafından geliştirilen backup en etkili sonuçları en konforlu şekilde elde etmek için orta frekans (interferansiyel) akım ve düşük frekans (tens) akım türlerinin etkilerini ısı ile birleştirir. Yapay zeka (AI) ve gelişmiş yazılım altyapısı ile birlikte düşük frekans, orta frekans ve ısı terapisi etkileri en kusursuz çözümü kişiye özel bir yaklaşımla sunmaktadır. Türünün ilk ve tek örneği olan bu yaklaşımla birlikte bölgesel değil, tüm omurgada en verimli ve etkili çözümü almak artık çok kolay…
Orta frekans ve düşük frekans: işin sırrı bu
Tüm akımlar aynı değildir: farklı akımların farklı etkileri vardır. Parametrelerin veya “ayarların” değiştirilmesi ve uyarlanması farklı bir etkiyle sonuçlanır. Akım frekansı, yani saniyedeki elektrik uyarılarının sayısı, akım genişliği ve her bir akım süresi değiştirilebilir. Akımın frekansı, hangi kas lifi tiplerinin öncelikli olarak hedefleneceğini belirlemek için kullanılabilir. Hızlı yorulan kırmızı, tip II kas lifleri 35 Hertz ila 80 Hertz (Hz) arasında uyarılırken, beyaz, az yorulan tip I lifler esas olarak 2 Hz ile 20 Hz arasındaki frekanslara tepki verir. 20 Hz ile 30 Hz arasında ise tip I ve tip IIa kas lifleri kombinasyon halinde hedeflenir.
Ağrı terapisinde kullanılan akımlar ile ilgili bulgular
Elektriksel sinyaller, kasları uyarmanın yanı sıra, ağrı algısını da baskılamak ve hedeflenen amaçlara uygun olarak da kullanılır. Böylece ağrı sinyallerinin iletimi 80 Hz ila 100 Hz aralığında engellenir ve omurga problemlerinden etkilenen bireylerin ağırlaşan ağrıdan kurtulması sağlanır. 2 Hz ile 15 Hz arasındaki akımlarla vücut ayrıca ağrıya karşı koyan ve psikolojik durumu pozitif yönde destekleyen hormonları da salgılar.
Nazik uyarılar: Frekans ne kadar yüksek olursa direnç o kadar düşük olur
Elektriksel sinyallerin kasları ve sinirleri uyararak etkili olabilmesi için akımın öncelikli olarak cildin galvanik ve kapasitif direncini kırması gerekir. 1.000 Hz’e kadar olan düşük frekanslı akım için, derinin kapasitif direnci yüksek bir bariyerdir. Bu, akımın daha az derine etki ettiği anlamına gelir. Orta frekanslı interferansiyel akımlar için, yani 1.000 Hz veya daha yüksek bir frekans için cilt direnci sorun değildir. Bunun nedeni şu ilkedir: frekans ne kadar yüksekse, direnç o kadar düşük olur. Orta frekanslı akım bu nedenle daha derine etki eder ve daha geniş bir alanı uyarır.
Bu, “hacim etkisi” olarak bilinir ve yüzeysel kas katmanlarının yanı sıra daha derin kas liflerinin en etkili ve verimli şekilde aktivasyonunu sağlar. Ayrıca, minimum kapasitif cilt direnci sayesinde kullanıcılar orta frekans akımı son derece keyifli ve konforlu olarak algılar. Bu nedenle, daha güçlü kas kasılmalarıyla birlikte çok daha yoğun bir etki sağlanır.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.